Neden Ön Seçimi Doğru Bulmuyoruz!

30.12.2023 - Açıklama No:2

EMO İSTANBUL ŞUBESİ 44. GENEL KURULUNA GİDERKEN:

Kapitalizm, içinde bulunduğumuz yüzyıl itibarıyla ilk kez evrensel bir sistem hâline gelmiş; bütün üretim araçlarını sermayeleştirmek, bütün ürün, hizmet ve varlıkları metalaştırmak, bütün çalışabilir nüfusu proleterleştirmek ve yeniden proleterleştirmek için emeğe, insanlığa ve doğaya savaş açmıştır.

Emek ve sermaye arasındaki temel çelişki, sınırsız bir yıkım kaynağı olarak sermaye ile yaşam arasındaki bir çelişki biçimine bürünmüştür.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Maraş depremleri ve sonrasında yaşanmakta olanlar, nasıl bir ülkede yaşadığımızın aynası olmuştur.

Neoliberal-faşist politikalar nedeniyle bir doğa olayının büyük bir toplumsal katliama dönüştüğüne hep birlikte tanıklık ediyoruz.

İnsanlığa ve doğaya karşı sınırsız bir yıkım kaynağına dönüşen ve doğrudan yaşamın karşısında konumlanan neoliberal düzen karşısında, hayatta kalma, yaşamı savunma, yaşamı yeniden inşa etme mücadelelerini her alanda yükseltmekten başka seçenek olmadığı bir gerçekliği yaşıyoruz.

Bu gelişmeler karşısında, hem meslek alanlarımız hem de büyük çoğunluğu ücretli ve işsiz mühendis, mimar ve şehir plancıları başta olmak üzere tüm üyelerimizi derinden etkileyen yoksullaştırma, vasıfsızlaştırma ve itibarsızlaştırma süreçlerini yaşıyoruz.

Mesleki demokratik kitle örgütü olan TMMOB’nin bileşenlerinden EMO ve EMO’nun İstanbul Şubesinin yaklaşık 20.000 üyesi bulunuyor.
Üyelerinin yaklaşık 1000 kadarı SMM olarak çalışıyor.

Üyelerin büyük bir kısmı, ücretli çalışanlardan ve işsizlerden oluşuyor.

Her yıl bölgemizde 3000 yeni meslektaş adayı üniversitelere kayıt yaptırıyor. Bunların büyük bölümü, ücretli ve işsiz mühendisler arasına katılıyor. Nitelik ve nicelik olarak programsız ve yetersiz eğitim alan genç meslektaşlar, ülkenin çarpık üretim yapısından da kaynaklanan işsizlik sarmalına giriyorlar.

Bu yağma ve talana karşı, mesleğin toplum yararına icra edilmesi; güvencesizliğe ve sömürüye karşı, ücretli ve işsiz üyelerimiz başta olmak üzere tüm üyelerin hak ve çıkarlarını savunacak ve bu alanlardaki mücadeleleri yükseltecek bir yaklaşım benimsenmelidir.

Bu mücadele, toplumun tüm emekçi ve yoksul kesimlerini içerecek bir birleşik mücadeleye dönüştürülmelidir.

Genel kurula giderken ayrılıkları değil, ortak hedefe yönelik birliktelikleri ön plana çıkartacak; örgütsel öncelikleri değil, politik öncelikleri dikkate alacak şekilde, nitelikli kadrolarla örgütlülüğümüzü geliştirecek yönelimlerde ortaklaşılmalıdır.

Türkiye’nin dört bir yanında sömürünün, afetlerin, kentsel ve ekolojik yağmaya eşlik eden gerici faşist düzene geçit vermemek adına, demokratlar arasında önseçimi değil, uzlaşıyı ön plana çıkartacak bir yöntemle genel kurula gidilmelidir.

Üyelerimizin, üzerinde durulması ve çözüm bulunması için çaba gösterilmesi gereken devasa sorunları var.  Meslek alanının düzenlenmesi için nitelikli çalışmalar yapılması, ülkemizin ve emekçi halkın yararına gelişmesi için kendi meslek alanımızda eleştiri ve çözüm önerileri geliştirilebilmesi için bilinçli, nitelikli kadroların örgüt yönetimlerinde görev alması gerekiyor.

Oysa uzun yıllardır kendilerine sol etiketini yakıştıran oysa kişisel veya dar grupçu çıkarları dışında duyarlılıkları olamayan, tutucu, yeteneksiz, birikimsiz kişiler şubemizin yönetimlerini oluşturdukları dar ahbap çavuş grupları ile belirlemeye çalışmakta, zaman daman da başarılı olmaktadırlar.

Önümüzdeki dönemde bu kişi ve grupları, yaptıkları irili ufaklı istismarlarını ve çıkar ilişkilerini  demokrat üye kitlesine açıklayacağız

 

TMMOB‘NİN TEMEL İLKELERİ ve ÇALIŞMA ANLAYIŞI

Temel İlkeler

  • TMMOB ve bağlı Odaları;
  • Mesleki demokratik kitle örgütüdür.
  • Demokrat ve yurtsever karakterdedir.
  • Emekten ve halktan yanadır.
  • Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır.
  • Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür.
  • Barıştan yanadır.
  • İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır.
  • Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır.
  • Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder.
  • Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular.
  • Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır.
  • Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur.
  • Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder.
  • Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır.
  • Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.


Çalışma Anlayışı

TMMOB ve bağlı Odaları;

  • Toplumdan soyutlanmış seçkin mühendis ve mimarların örgütü değil, aksine toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileşim içinde bulunan,
  • Temsili demokrasi alanının daraltılması ve biçimsel uygulamalar yerine, birlikte düşünme , birlikte üretme ve birlikte yönetme mekanizmalarını güçlendirici çabalara yönelen,
  • Rant gruplarının otoriter, sınanamayan, hesap vermeyen yönetimlerin aksine, örgüt içi demokrasisi güçlendirilmiş, seçim dışında da katılım mekanizmalarını yaşama geçiren,
  • Profesyonellerin ve uzmanların örgütü anlayışını reddeden; aksine kitle örgütü niteliği ile organlarına dayalı çalışmayı yürüten,
  • Siyaset dışı kalma anlayışlarının tam tersine; her koşulda ve her zaman siyaset yapan, siyasetin dar tanımını aşan anlayışları yapıya egemen kılan,
  • Üye ile ilişkilerini, devlet ve egemen kesimlerle olan ilişkilerinin önüne koyan, resmi otorite ile her türlü diyaloğa ve işbirliğine açık ama işbirlikçi yaklaşımların dışında kalan,
  • Örgüt işlevinin deforme edilmesi anlamındaki hizmet üretimini reddeden, aksine üyelerinin hizmetlerinin niteliğini yükseltecek düzenlemeler yapan, norm ve standartları oluşturan ve bunların gelişimine hizmet edecek şekilde denetleyen,
  • Egemen kesim ve egemen kesim söylemleri ile ters düşmeme anlayışlarını reddeden; aksine, üyesinin söz ve kararlarda yetki sahibi olmasını sağlayan,
  • Kamu hiyerarşisi içinde yer edinme ve örgüt etkinliklerini buna bağlama anlayışlarının yerine, örgütün kamuoyu önünde saygın yerini korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen, örgüt etkinliklerini kendi iç dinamikleri ve kendi kararları ile belirleyen,
  • Meslek örgütü kavramını, demokratik kitle örgütü özelliğinin önüne çıkartarak, meslekçi eğilimleri güçlendiren anlayışların aksine, mesleki- demokratik kitle örgütü anlayışlarını yaşama geçiren,
  • Her türlü yapılanma ve örgütlerle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alan,
  • Hiçbir üyesinin sorununu dışlamayan, ancak üyesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışan mühendis ve mimarların konumları gereği, ücretli çalışan kesimlerle ve onların örgütleri ile ilişkilerini güçlü hale getiren,
  • Örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendiren,
  • Dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren, bir çalışma anlayışı içerisindedir.