Uyarı 1 - Sağcılar giremez: Bu yazı EMO içindeki devrimci, demokrat, ilerici, yurtsever, çağdaş mühendislere yönelik bir yazıdır. Yazı Frekans, Meslekte Birlik vb adlarla iktidar yanlısı çalışma yapan hiç bir grubu ilgilendirmez. EMO’da demokrat mücadelenin büyütülmesi için yazılmış bir eleştiri yazısıdır. Yukarıdaki tanım kümelerinden herhangi birisi içinde değilseniz, yazı yanlışlıkla elinize geçtiyse okumayıp es geçiniz. Buradaki kavramlar, önermeler, ifadeler iktidar yanlısı anlayışların anlayacağı konular da değildir.
Uyarı 2 - Dikkat yüksek dozda politik eleştiri içerir: “Siyasi Mevta Ali Yiğit Anısına: Ankara’da da, Türkiye’de de Sağa ve Liberalizme Geçit Yok” yazımızın en başında “bu yazının temel muhattabı olan kişiden ricamızın “kendisine hakaret edildiği” savı ile mağduru oynamaya çalışmamasıdır. Yazılanlar sert olabilir ancak hakaret içermez.” demiş ve tek kelime hakaret etmemiş olmamıza rağmen bu kez merhumun grubunun yazısının tamamı “hakaret ettiğimiz” iddialarıyla doluydu. Birileri için “eleştiri” ve “özeleştiri” kavramları tarihin tozlu raflarında bıraktıkları kavramlar olabilir ancak demokratlar arasında doğru yolu bulma tartışmalarının en temelinde eleştiri ve özeleştiri vardır. Kendimizden olanın hatalarını eleştirmez ve mahkum etmezsek, günün sonunda hatalı durumun uygulayıcılarından birisi oluruz. Bu noktada eleştirmeye ve devrimci, demokrat, ilerici, yurtsever ve çağdaş mühendislerin ilkeli hattını yeniden hep birlikte çizmeye çalışmaya devam edeceğiz. Tekrar ediyoruz yazımız hakaret içermez. Somut yazıyoruz ve somut sorular soruyoruz, somut yanıtlar bekliyoruz.
31 Mayıs 2025 tarihli Devrimci Demokrat Platform (DDP) açıklaması, Aykut Selvi’nin işten çıkarılmasıyla başlayan sürece ve bu sürece karşı kamuoyuna yaptığımız açıklamalara yöneliktir. Açıklama metni, yüzeyde birlik çağrısı yapıyor gibi görünse de özünde, demokratik ilke ve teammülerden ne kadar uzaklaşıldığını gösteren, sağ ile ilişkileri meşrulaştıran, politik eleştirileri kişiselleştirerek bastırmayı amaçlayan bir metindir.
DDP’nin bu yazısına iki bölümden oluşan bir yazı dizisiyle yanıt veriyoruz. DDP metninin, EMO demokratik kamuoyunda bilinmemesi ihtimaline karşı o metni de yazımızın en altında paylaşıyoruz. İyi okumalar.
Neden Aramızdan Ayrılan Ali Yiğit’e Yanıt Verdik?
Mühendis Meclisi olarak genellikle bireylere odaklanan polemiklere girmeyiz. Ancak bu durum, istisnai bir zorunluluktu.
EMO Genel Merkez yönetimi, sendikalı bir mühendisin işten çıkarılmasına ilişkin bugüne dek tek bir açıklama bile yapmamıştır. Kamuoyuna tek bir cümlelik savunma dahi düşmemiştir. Ancak bu sessizliğin yerini, EMO’da hiçbir yetkisi olmayan siyasi merhum Ali Yiğit’in yazısı doldurmuştur.
EMO yönetiminin yerine konuşan ve yönetimi savunan tek kişi kendisi olmuştur.
Yönetimin suskunluğunu telafi eden bu yazıya yanıt vermek, bir tercihten öte bir sorumluluk halini almıştır.
Merhum; İstanbul’daki demokratları paramparça eden, Ankara’nın Frekans ekibinden geri alınmasını zora sokan, Oda’yı adeta kararnamelerle yöneten, EMO tarihinin belki de en kötü yönetimi olan bir anlayışı savunmaya çalışmıştır. Hal böyleyken, bu yazıya cevap verilmesini “itibar suikastı” olarak yorumlamak, ciddi bir akıl tutulmasıdır. Kendisi adeta “Ankara’yı kurtaran yiğit” misali EMO Genel Merkezi’ni de kurtarmaya soyunmuşken, buna politik bir yanıt verilmesi son derece doğaldır. Birilerinin herşeyi söylediği ve diğerlerinin bire bir biat ettiği kültür demokrat kültür değildir.
Merhumun yazısı Oda’da sağın önünün açılmasının teorize edilmesinin yazısıdır. Meclis olarak böyle bir yazıya yanıt vermemiz pek tabiki doğaldır. Sonrasında kerameti kendinden menkul bazı kişilerin kaleme aldığı gerçeklikten uzak yazılarını, çok sevdikleri Ali Yiğit’in siyasi vefatına duydukları üzüntüye yorduğumuzdan dolayı onlara yanıt vermediğimizi de ayrıca not etmek isteriz.
“Siyasi Mevta Ali Yiğit”in Yazısındaki İki Büyük Sorun
Ali Yiğit’e yanıt verirken kendi grubu olan DDP’ye açık açık sormuştuk: “Ali Yiğit’in Frekans ekibinin önünü alabildiğine açan ve bir sonraki dönem Ankara’nın demokratlar tarafından geri alınmasını imkansız hale getirecek bu liberal tezlerini destekliyor musunuz?”. DDP diyor ki: “Ali Yiğit … EMO ANKARA ŞUBESİ DEMOKRAT DANIŞMA KURULU’nda ifade edilen değerlendirmelere yönelik görüşlerimizi kendi imzasıyla yayınlamıştır.”
DDP; Ali Yiğit’in yazdıklarını savunuyorsa, o yazıda belirttiğimiz gibi Ali Yiğit’in siyasi ölümü, DDP için de geçerlidir. DDP’nin “kendi görüşümüz” dediği görüşlere kısaca değinirsek:
1. Aykut Selvi’ye Açık İftira
“Merhum”, Aykut Selvi’ye yönelik satır aralarında çeşitli ithamlar yöneltmiştir. Bu yalnızca haksız değil, aynı zamanda gerici bir pozisyondur. Bu ithamlara karşısında Mühendis Meclisi sessiz kalamazdı ve kalmadı.
Aykut Selvi’nin direnişi meşrudur, haklıdır ve EMO kamuoyunda karşılık bulmuştur.
Onu hedef alan bu yazıya verilen yanıt; kişisel değil, sınıfsal bir savunudur. (*)
(*) Ayrıca Aykut Selvi ile ilgili karalamalara ve Oda içerisinde “Olay bildiğiniz gibi değil” diye başlayıp sınırsızca üretilen yalan ifadelere başka bir yazımızda tek tek, belgeleriyle yanıt vereceğimizi de buradan belirtmek isteriz.
2. Sağcı Kadrolaşmayı Meşrulaştırmak
Merhumun yazısının en tehlikeli bölümü, EMO şubelerinde “siyasi eğilimine bakılmaksızın personel alındığını” ifade ederek, sağcı grupların kadrolaşmasının önünü açacak bir politik zemini meşrulaştırmaya çalışmasıdır.
Ali Yiğit’e göre demokratlar, sağdan gelen tüm personel önerilerine “evet” demeli, “bırakalım yapsınlar” mantığıyla hareket etmelidir. Bu anlayışın adı açıktır: Liberalizm.
Keza Ankara Şube’nin geri alınması için Oda olanaklarının kullanılması şansı varken bunları kullanmamak, Ankara’da örgütlenme çalışması yapan tek kadrolu demokrat mühendis olan Aykut Selvi’yi işten çıkarmak, amatörlük safsatası ile demokratları silahsız bırakmak demektir.
Biz ise diyoruz ki:
- Sağcılıkla mücadele edilmeden demokratlık olmaz.
- Frekans kadrosunu istihdam edip, sendikalı demokrat mühendisi işten atan anlayışı “teknik karar” diye sunmak, demokrat poz vermenin arkasında sağa hizmet etmektir.
“İstediğimi İşe Alır, İstediğimi Çıkarırım” Zihniyeti
DDP 31 Mayıs tarihli açıklamasına şu cümlelerle başlıyor:
“EMO çalışanı bir kişinin iş akdinin EMO Yönetim Kurulu'nun kararı ile sonlandırılmış olması tamamen Oda Yönetim Kurulu'nun yetki ve sorumluluk alanının konusudur.”
“EMO gibi meslek örgütlerinde teknik işler görev tanımı ile çalışan mühendis arkadaşlarımızın da seçimle gelen EMO Yönetim Kurulu ile uyumlu çalışıyor olması en doğal beklentidir.”
Bu cümleler açıkça şunu söylüyor:
Yönetim kimi isterse işe alır, kimi isterse sorgusuz sualsiz işten çıkarır. Tam bir patron tavrı değil mi?
Oda içerisinde işe alım süreçleri de, işten çıkarma süreçleri de ilk defa olmuyor. Oda’da demokrat gelenek 50 yılı aşkın süredir yönetimlerde. Demokratların bu konuda da ilke ve teamülleri var.
Örneğin bu teamüllerde sağcıların personelini almak yok. Bu teamüllerde haksız yere işten çıkarma yok. Bu teammülerde mobbing yok. Bu teamüllerde personele iftira atmak yok. Bu teamüllerde liyakatsız insanları işe almak yok. Bu teamüllerde personel “hırsızlık, yüz kızartıcı işler, görevi kötüye kullanma vb” suçları işlemediyse teknik görevlileri işten sınırısızca çıkarma yok. Net mi?
Aykut Selvi’nin işten çıkarılması yalnızca odadaki demokratik teamüllere aykırı değil aynı zamanda hukuken de geçersizdir. Aykut Selvi’ye gönderilen işten çıkarma yazısında hiçbir gerekçe yer almamaktadır. Bu bile tek başına, işe iade davasının kazanılacağının ve hukuksuzluğun açık göstergesidir.
Ancak burada bir başka konuya da dikkat çekmek gerekir. DDP, Aykut’un işten çıkarılmasını gerekçelendireceğim diye Oda içindeki tüm teknik personeli tehdit etmektedir.
“Yönetimle uyumlu çalışmazsanız, benim dediklerime bire bir biat etmezseniz, benden olmazsanız, bir gün siz de kapı önüne konursunuz” demektedir.
Buna karşı direnmek, yalnızca bir hak değil, bir görevdir. Mühendis Meclisi bu tehdide karşı durmaya devam edecektir.
“Uyum” Kiminle? Sağcılarla mı?
DDP’nin “uyumlu çalışmak doğal beklentidir” ifadesi de ciddi bir politik soruyu gündeme getirmektedir:
- Hangi konuda uyumsuzluk yaşanmıştır?
- Aykut Selvi kendisine verilen işi mi yapmamıştır?
- Oda’yı kötü mü temsil etmiştir?
- Demokratlara mı zarar vermiştir?
Oysa Aykut, EMO Ankara Danışma Kurulu’nun divanındadır.
Danışma Kurulu’na katılan her demokrat arkadaşımız, onun emeğine ve katkısına tanıktır. Aykut’a dair somut bir konu olsa emin olun bu manipülasyon üstatları bire bin katar, o somut konuyu önümüze koyarlardı. “Uyumsuzluğun” Türkçesi, Aykut’un kendilerinden olmamasıdır. Ne kadar demokratik değil mi? Size de Türkiye’nin son 25 yılına damga vuran zihniyetin kodlarını hatırlatmıyor mu? Yazık.
Peki uyum demişken DDP’nin ısrarla tek kelime söylemek istemediği konuya geri dönelim. Şu anki Ankara Şube müdürü olan kendi arkadaşınızın referansı ile ve yine yönetimdeki DDM-DDP alaşımı oylarıyla Frekansın delegesi olan kişiyi işe aldınız mı almadınız mı? Soru net.
Keza bu personele Ankara Şube üyelerine sistemde erişebileceği yetkileri yine kendi arkadaşlarınızın oylarıyla verdiniz mi vermediniz mi?
Yine soruyoruz DDM ile birlikte sizin arkadaşlarınızın belirleyici olduğu yönetim, sağcı personel ile uyum içinde çalışıyor da Ankara’da DDK’nın da divanında bulunan (**) ve demokratlar adına çalışma yapan Aykut Selvi ile mi uyum içinde çalışamıyor? Pes.
(**) DDK (Demokrat Danışma Kurulu) kısaca, demokratların Oda siyasetini tartıştıkları, demokrat Oda yönetim kurullarının buradan seçildiği bir kuruldur. DDK divanına her dönem başında kapsayıcı olduğu düşünülen kişiler oy birliğiyle seçilir.
Hakaret mi, Eleştiri mi? Somutlayın, Ya da Susun!
DDP açıklamasında geçen bazı ifadeler dikkat çekicidir:
- “doğruluk ve gerçeklikten uzak”
- “yalan”
- “yanlış”
- “iftira”
- “çirkin”
- “boş laf”
- “demagoji”
- “gerçek dışı iddia”
- “itibar suikastı / itibarsızlaştırma”
- “seviyesiz”
Bu ve benzeri kelimeler açıklamanın farklı paragraflarında defalarca tekrar edilmiştir.
Ancak metin boyunca ithamları somutlayan tek bir örnek bile yer almamaktadır.
Soruyoruz:
- Hangi cümlemiz yalandır?
- Hangi eleştirimiz iftiradır?
- Hangi ifade çirkindir?
DDP, bu sorulara yanıt veremediği sürece, bu kavramları kullanması yalnızca eleştiri hakkını bastırmaya yönelik manipülatif bir çabadır.
DDP bu aralar demokratik teamülleri ve işleyişi unutma eğiliminde. Unuttuysanız hatırlatalım:
Eleştiri, hakaret değildir.
Eleştiri, dostlara yapılır.
Eleştiri, demokratik siyasetin temelidir.
MÜHENDİS MECLİSİ
Takipte kalın. Sonraki yazımızın başlıkları:
DDP’nin 31 Mayıs Açıklamasına Cevap: “Sağ ile Aranıza Mesafe Koyun!” - 2
- DDP’nin 30 Yıllık EMO Ankara Geçmişi ve Üç Dönemlik Yenilgi
- Konya Operasyonu: Sağcılıkla Uzlaşının Belgesi
- EMO Genel Kurulu Sonrası DDP’nin Tavrı
- Ankara Şube ile Kapalı Kapılar Arkasında “Bir Senden Bir Benden” Pazarlığı
- DDP-DDM Birlikteliği Frekansın Personelini Sonunda İşe Alıyor
- “Remote Yazman” Konya’nın Şube Yapılması için Her Türlü Fedakarlığı Yaparak Yurda Döndü
- Sağa Açılan Kapı: DDP’nin Sessizliği ve Kabullenişi
- DDP İçindeki Demokratlara Açık Çağrımızdır
-----------------------------------------------------
-----------------------------------------------------
DDP metninin, EMO demokratik kamuoyunda bilinmemesi ihtimaline karşı buradan paylaşıyoruz.
31.05.2025 Tarihli DDP Açıklaması
Sevgili Meslektaşlarımız;
24.05.2025 tarihinde Oda üyesi tüm meslektaşlarımıza gönderilen açıklamada, grubumuza ve temsilcimize yönelik en hafif deyimle "çirkin" ifade ve doğruluktan uzak iddialar hakkında meslektaşlarımızı doğru bilgilendirmek adına sizlere bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk.
- EMO çalışanı bir kişinin iş akdinin EMO Yönetim Kurulu'nun kararı ile sonlandırılmış olması tamamen Oda Yönetim Kurulu'nun yetki ve sorumluluk alanının konusudur. Mevcut Oda Yönetim Kurulu'nun oluşumuna seçim ve içinde bulunduğumuz çalışma döneminde destek olduğumuz malumdur. Bu durumun yedi üyesi olan EMO Yönetim Kurulu'nun işlerinde karar mercii olduğumuz anlamına gelmez. Böyle bir iddia Oda Yönetim Kurulu üyeleri için de ağır hakaret anlamına gelir.
- EMO gibi meslek örgütlerinde teknik işler görev tanımı ile çalışan mühendis arkadaşlarımızın da seçimle gelen EMO Yönetim Kurulu ile uyumlu çalışıyor olması en doğal beklentidir. İş akdi sona erdirilen meslektaşımızın tüm yasal haklarının EMO'nun yönetim geleneği ve uygulamalarına göre çalışanın mağdur edilmeyeceği şekilde karşılanacağından şüphemiz yoktur. Bu konunun en yakın takipçisi olmak bizim de sorumluluğumuzdur.
- EMO’nun kamuoyu önünde böyle yakışıksız tartışmalarla anılmasına sebebiyet verecek; doğruluk ve gerçeklikten uzak her türlü söylem, davranış ve girişimin karşısında olduğumuzu, bu yazılan yalan, yanlış ve iftiralarla dolu çirkin ifadelerin sadece bir grubu değil; “eğer EMO'ya dair en ufak aidiyet ve sorumluluk hissediyorlarsa ilgili ifadelerin sahibi birkaç kişi en başta olmak üzere" tüm EMO’yu yıprattığını ve sonuçlarının tüm EMO için ağır olacağını hatırlatmak isteriz.
- 24.05.2025’de takip edebildiğimiz kadarıyla tüm Türkiye’de, EMO siciline kayıtlı meslektaşlarımızın e-posta adreslerine gönderilen yazıdaki tüm ifadeleri DDP grubu olarak reddediyor, kınıyor ve adresine iade ediyoruz. Tüm çirkin sözler ancak sahibine yakışır. Kendilerini had bildirici olarak görenler unutmamalıdır ki DDP'ye had bildirmek kimsenin haddi olmadığı gibi böyle bir üslubu da doğru bulmuyoruz. Bir hesap verilecekse bunun tek muhatabı meslektaşlarımızdır.
- İlgi iftira yazıda adı çokça zikredilen ve hedef gösterilen arkadaşımız, 36. ve 37. Dönem EMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yiğit ne çok çalışmış ve üretmiş ki boş laf, demagoji, iftira üretmekten başka bir becerisi olmayanların bu kadar büyük bir nefret bakışına hedef olabilmiştir. Ali Yiğit de EMO ve TMMOB’ye hizmet etmiş sayısız meslektaşımız gibi özverili çalışmalarıyla kıymetli bir EMO emekçisidir. EMO Ankara Şubesi'ndeki DEMOKRAT MÜHENDİSLER’in ayrışmasına ve yapay gündemlerle oyalanmasına sebebiyet vermemek adına sorumluluk alarak EMO ANKARA ŞUBESİ DEMOKRAT DANIŞMA KURULU’nda ifade edilen değerlendirmelere yönelik görüşlerimizi kendi imzasıyla yayınlamıştır. Ama malum yazıyı kaleme alanların bu hassasiyeti anlamasını beklemiyoruz.
Tüm yaşamı emek-demokrasi ve meslek mücadelesi içerisinde geçmiş ve geçmekte olan arkadaşımıza gerçek dışı iddialar ve bugüne kadar EMO’nun şahit olmadığı bir düzeysizlikle saldırarak ‘İtibar Suikastı Düzenleyenler’ unutmamalıdır ki bu eylemleri ne Ali YİĞİT’i itibarsızlaştırır ne de bizi EMO Ankara Şubesi’ni yeniden tüm meslektaşlarımızın mesleki ve demokratik örgütüne dönüştürme mücadelesinden döndürür.
Bu arkadaşlar unutmamalıdır ki; yapmaya çalıştıkları ‘İtibar Suikastı’ ile sadece Cumhur İttifakı ürünü Frekans Mühendisler Platformunu sevindirmektedirler.
Bu arkadaşlarımızı sağduyulu davranmaya, DEMOKRAT MÜHENDİSLER’i bölmeye çalışmaktan vazgeçmeye ve bu çirkin söylemlerini geri almaya davet ediyoruz!
- Bir diğer sözümüz de bu hareketliliği fırsat bilerek Ankara Şubesi’nin geri alınmasına yönelik ortak yürüyüşün örülmesi yolunda birlikte verilen emekleri ve çabaları yok sayacak bu yıkıcı söylemlere laf etmeyen, hatta haklı bulduğu görüntüsü veren yol arkadaşlarımıza;
Unutmayınız ki birlikte yürüdüğümüz bu yolda elinizden tutacak olanlar, kim oldukları, hangi amaçla bu iftiraları yaymaya çalıştıkları, hangi sıfatlar altında kimlerin ekmeğine yağ sürdükleri açık ama sizin şimdilik görmezden geldiğiniz odaklar değil; bugün arkasından vurmak için fırsat kolladıklarınız olacaktır.
Bugün ALİ YİĞİT’e uygun görülen bu çirkin ve seviyesiz ifadelere sessiz kalırsanız yarın size de benzerlerinin yapılması halinde hiç şaşırmayınız.
- Bilinmelidir ki; tüm bu gölgesini kendisinden büyük göstermeye çalışanların çirkin çabaları; biz DDP grubunun çalışma ve üretme azmini daha da yükselteceği gibi; ÇAĞDAŞ, YURTSEVER, DEMOKRAT, SOSYALİST, DEVRİMCİ, CUMHURİYETÇİ, ATATÜRKÇÜ Mühendisleri de tüm Türkiye EMO örgütlerinde daha fazla sorumluluk almaya, beraber olmaya, üretmeye ve bu yolla örgütlerine sahip çıkmaya yönlendirecektir.
EMO Ankara Şubesinin Cumhur İttifakı ortaklarının yönetiminden kurtarılması için mücadele eden DEMOKRAT MÜHENDİSLER’e karşı yapılan çelme takma girişimlerine inat tüm ÇAĞDAŞ, YURTSEVER, DEMOKRAT, SOSYALİST, DEVRİMCİ, CUMHURİYETÇİ, ATATÜRKÇÜ Mühendisleri omuz omuza, uyum içinde, her türlü bencillikten-kavgadan uzak, ortak akılla çalışmaya, söylem ve davranışlarında sorumlu ve sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.
Ve biliyoruz ki;
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ
Sevgi, Dostluk ve Dayanışma dileklerimizle
DEVRİMCİ DEMOKRAT PLATFORM