İki dönemdir Ankara şube seçimlerini iktidar yanlısı Frekans Mühendisler Grubu kazanmıştır. Şube seçimlerini Demokrat Mühendislerin kazanabilmesi için oluşturduğumuz Ankara Danışma Kurulu ise herkesin malumu olduğu üzere ve danışma kuruluna katılan az sayıda (10-20 kişi) arkadaşımızın şahit oldukları gibi şube seçimleri dışındaki konulara odaklı konuların görüşüldüğü bir yer halini almıştır. İki demokrat grubun merkez yönetimi ile işbirliği içinde çalışmaları yürüttüğü süreç; diğer demokrat gruplarla ortak bir hukukta hareket etmekten ziyade, diğer demokratların ancak haberdar olduğu bir hal almıştır. Dolayısıyla oda politikaları, personel politikaları ve seçim çalışmalarında diğer demokratlar karar mekanizmalarının dışında tutulmakta, katılımcı olmaktan öte bir katkı sunamamaktadır.
Merkez Yönetimi, Danışma Kurulu Divan Başkanı ve oda profesyonellerinin iki demokrat grup üyelerinden oluşması, diğer demokrat gruplar olarak süreçlerin dışında kalmamıza ve seçim çalışmalarında etken değil edilgen durumda bırakılmamıza sebep olmaktadır. Bu durum bizlerde rahatsızlık uyandırmaktadır.
Merkez Yönetim, personel politikasında bizlerin görüşünü almamıştır. Danışma Divanı’nda bulunan meslektaşımızın işten çıkarma sürecinde bir grubun ve merkezin istekleri doğrultusunda bir karar alınmış, diğer dört grubun görüşü alınmamıştır. Seçime doğru giderken, böyle bir işten çıkarma, seçimleri zora sokmuştur.
Danışma kurulunda divan başkanına karşı görüş beyan etme gibi demokratik teamüllere asla uymayan gerekçeler işten çıkarılma nedeni olarak konuşulmakta ise de bu konu hakkında merkez yönetiminin herhangi bir resmi açıklaması olmamıştır. Yapılan işlem bir oldu bittiye getirilemeyecek kadar ciddi bir işlem olup konu sadece bir işten çıkarma olarak değerlendirilmemeli, Odamızın bundan sonraki demokratik süreçlerine ve teamüllerine ışık tutması bakımından aydınlatılması gereken bir konu olarak ele alınmalıdır. “Atı alan Üsküdar’ı geçti” anlayışı Demokratik Mühendislere uygun bir anlayış değildir.
Frekans Grubunun önermiş olduğu kişinin işe alınması ve sonrasında Demokrat Mühendisler Grubundan Aykut arkadaşın görevden alınması, işe alımın ihtiyaçtan çok bir plan dahilinde yapıldığını ve tercihin Demokrat Grup yerine Frekans Grubu lehine yapıldığını göstermektedir. Merkez Y.K. söz konusu işlemlerin ne amaçla yapıldığını kabul edilebilir gerekçelerle açıklamak zorundadır. Kabul edilebilir gerekçe yoksa da bir an önce işe iadeyi gerçekleştirmelidir.
Gerçek açıktır. Merkez Yönetim gerek İstanbul Şube gerek Ankara Şube ekseninde ittifaklarını oluşturmuş ve geri kalan demokratları dışarıda bırakmıştır. Ancak, Ankara Şube’nin demokratlar tarafından geri kazanılması için tüm demokratların beraber hareketi şarttır. Yönetim bunu görmezden gelmiş, asıl hedefe odaklanmak yerine ittifaklarını büyütmeyi temel almıştır.
Danışma Kurulu Divanı da benzer bir anlayış ile yönetilmektedir. Danışma Kurulu oluştuğu andan itibaren, Danışma adına, danışma divanına sorulmadan “bir kişi” tarafından yazılar yazılıp yayınlanmış, demokrat gruplar ve divan yok sayılmıştır. Sosyal medya hesapları ve yazışma grupları bilgileri divanda değildir, divan dışındaki kişilerdedir. Ve paylaşımlardan da divan ve demokrat gruplar müdahil olmak yerine ancak haberdar olmaktadır. Bu haliyle gerçek anlamda bir ortaklaşma mümkün değildir.
Yönetimde bulunan gruplara muhalif demokratların danışma divanında etkin olması aramızdaki hukukun gereğiyken; her yerde tek ses görmek birleştirici olmaktan uzaktır. Çeşitli zor süreçlerden sonra bir araya gelmiş iken; şimdi, oldu bitti ve dayatma yöntemleri ile süreçlerin ilerlemesini kabul etmemiz mümkün değildir. Eski alışkanlıklarla yeni yol yürünmeyeceği aşikardır. Yönetimdeki iki grup, söylemde beraberliği vurgularken; eylemde tüm alanlarda kontrolü elinde tutmaktadır. Bu durumda çalışmalara sekte vurmakta ve seçimlerin kazanılmasını zorlaştırmaktadır.
“DEMOKRAT MÜHENDİSLER” tüm demokrat grup ve bireyleri kapsayan ortak bir çatıdır. Bu çatı, kimsenin ve hiçbir grubun tekelinde değildir. Bir grubun tüm davranış ve eylemlerinde bu çatı birlikteliğini kendi ile eş görmesi kabul edilemezdir. Sosyal medyaları, Danışma Divanını, WhatsApp hesap yöneticiliği gibi tüm divan yönetiminin kontrolünde olması gereken kurumları elinde tutmakta ısrar eden anlayışın, bu çatı birlikteliğinin kendi ile anılması isteğini anlıyoruz. Ancak kabul etmiyoruz. Bu haliyle gerçek bir birliktelik mümkün değildir. Bu tavrı etik bulmuyor, Demokratlar arası hukuk gereği, bir an önce birlikteliğe uygun hareket edilmesi gereğini vurguluyoruz.
Tüm bunlar olurken; Ankara Şube’ye Frekans delegesi birinin teknik görevli olarak Örgütlenme Sekreterinin referansıyla işe alınıp; Danışma Divanı üyesi ve oda örgütlenmesinde görevli olarak çalışan demokrat meslektaşımızın işten çıkarılması akıllara çeşitli sorular getirmektedir. Yapılan iş gerek tercih açısından gerekse zamanlama açısından manidardır. Yönetimde ağırlığı olan gruplar Ankara Şubeyi gerçekten almak istemekte midir? Yoksa, kaybedilmesi daha mı çok işlerine gelmektedir? Değilse, bu durumun izahı nedir?
Sonuç olarak, söz konusu anlayış asıl hedef olması gereken Ankara seçimlerinin Demokratlar tarafından kazanılmasını zorlaştırmaktadır. Ancak her ne kadar aramızdaki bazı gruplar inanmasa da bizler Ankara’yı kazanacağımıza inanıyoruz. Onların kaybetme sonrası planlarını bir kenara bırakıyor ve seçim çalışmalarına başladığımızı tüm demokrat meslektaşlarımıza duyuruyoruz. Çıktığımız bu yolda tüm demokrat meslektaşlarımızı beraber yürümeye çağırıyoruz.
ANKARA ÇAĞDAŞ DEMOKRAT MÜHENDİSLER
